KAPADOKYA VADİLERİ

Macerasever ekibinden Orkun ve Cüneyt, Defender ile Erciyes Dağı’na ulaştıktan sonra, bisikletleri ile başladıkları ve Sultan Sazlığı’nda kano ile kürek çekerek devam ettikleri Kapadokya yolculuğunun ikinici bölümü, tüm heyecanıyla devam ediyor.
KAPADOKYA VADİLERİ

Orkun ve Cüneyt’in Kapadokya yolundaki planı ise şu şekilde:


  • Soğanlı Vadisi’ndeki Avla Kanyonu’nu bisikletlerle keşfetmek,




  • Gomeda Vadisi’ndeki mağaralara ulaşmak,





  • Kapadokya Argos’a gitmek.



Orkun ve Cüneyt’in Kapadokya


Kapadokya kelimesi, eski zamanlarda kullanılan ve Farsça Katpatukya’dan geliyor. Katpatukya, güzel atlar ülkesi demek…

Anadolu’ya ait en eski yazılı kayıtlar, Erciyes Dağı’nın eteğindeki Sarımsaklı Ovası’nın merkezinde yer alan Kültepe’de keşfedilmiş. Kültepe’de bulunan çömleklerin üzerinde yer alan at figürleri, atın M.Ö. 2000 yılında Anadolu topraklarında kullanıldığının bir göstergesi… Kültepe aynı zamanda dünyanın ilk organize ticaret merkezi olmasıyla da ön plana çıkıyor. Asur çivi yazısı ile yazılan bu tabletlerde, dönemin siyasi ve hukuki ilişkilerini gösteren mektuplar, senetler, mühürler ve anlaşma metinleri yer alıyor. Söz konusu tabletler, 2015 yılında Unesco Dünya Belleği listesine alınmıştır.


Macerasever


Macerasever ikili Orkun ve Cüneyt, Kapadokya yönünde ilerlerken, çok önemli bir bölgeye vardılar: Soğanlı Vadisi’ne… Kayseri’ye 80 kilometre uzaklıkta olan Soğanlı Vadisi, güvercinlik, mağara, barınak, kilise ve manastır olarak kullanılan ilginç kaya oluşumlarına ev sahipliği yapıyor.

Orkun ve Cüneyt, Soğanlı Vadisi’nin içerisinde yer alan Avla Kanyonu’nu keşfetmek üzere yolculuklarına başladılar.



Cüneyt: ‘’Buranın sıcaklığı ile yukarının sıcaklığı arasındaki farkı hissedebiliyorsun değil mi? Klimalı bir ortam gibi…’’

Orkun: ‘’Düşünsene… Yüzyıllar öncesinde burada yer altında yaşam varmış. İnsanlar yer altında yaşıyormuş. Bunun nedeni de o zamanlarda yaşanan bir iklim krizi olabilir.’’


Orkun ve Cüneyt

Kanyonda derin ve dar yarıklar boyunca yürüyerek keşfe çıkan macerasever ikili, ellerinde bulunan haritaya göre yönlerini belirlemeye çalıştılar. Yarıkların bazı bölgelerine kaya parçaları düşse de Orkun ve Cüneyt, devasa kayalıklar üzerinden atlayarak yollarına devam ettiler.



Orkun: ‘’Burası 1000 yıl sonra büyük bir vadi olacak bence, çünkü buradan su geçiyor. Öyle olmasa her yer taşlık ve kayalık olurdu.’’’

Cüneyt: ‘’1000 yıl bu tarz vadilerde saniye gibi bir şey…’’



Yarıkların içerisinde yosun izlerini gören Macerasever ekibi, şaşkınlıklarını gizleyemedi. Duvarlar gittikçe dikleşiyor, duvarların boyu yaklaşık 20 metreyi buluyordu. Kapadokya’ya en orijinal yollarla gitmek isteyen Orkun ve Cüneyt, bu hayallerini gerçeğe dönüştürdü; büyük bir eforla yarıkları aşıp, kayalıkların oluşturduğu engelleri teker teker geçtiler.


Avla Kanyonu’ndan


Avla Kanyonu’ndan çıkarak Kapadokya yönünde macera dolu keşfe devam eden Macerasever ekibi, Gomeda Vadisi’nin girişine geldiklerinde bir şey fark ederler. Kayalıkların dokusu gittikçe Kapadokya’ya benzemeye başlamıştı.


Bisikletlerin


Yola bisikletleriyle devam edecek olan Orkun ve Cüneyt, ilk olarak vadiye gizlenmiş bisikletlerini bulması gerekiyordu. Feyzi, Orkun ve Cüneyt’in bisikletlerini Gomeda vadisine bırakmıştı. Bisikletlerin yeri, adeta hazine avını andıracak şekilde belirtilmişti. Kısa bir arayış sonrası bisikletlerini bulan ikili, dik ve dar yollardan Gomeda Vadisi’ne inmeye başladılar. Birkaç kez taşlarla birlikte kayma tehlikesi atlatan Orkun ve Cüneyt, büyük bir dikkat ve heyecanla rotalarında hızla ilerlediler.



Orkun ve Cüneyt Orkun ve Cüneyt


Orkun ve Cüneyt vadide bisikletleriyle ilerlerken, önlerine bir mağara çıktı. Bu mağara oldukça küçüktü. İçine bir insanın girmesi çok mümkün görünmüyordu.



Orkun: ‘’O günün insanları kısa boyluydu herhalde. Biz bu mağaraya göre çok uzunuz.’’

Cüneyt: ‘’Baya dar…’’

Orkun: ‘’İçine girelim mi diyeceğim ama…’’

Cüneyt: ‘’Ben çok merak ettim. Umarım içinde bir hayvan yoktur.’’



Mağara iki yola ayrılıyordu Mağara iki yola ayrılıyordu


Cüneyt çantasından fenerini aldı ve mağaraya girmek için hazırlıklarını tamamladı. Orkun ise mağaranın girişinde beklemeye karar verdi. Mağara çok dardı ve içinde rahatça yürünmesi mümkün görünmüyordu. Mağara iki yola ayrılıyordu. Cüneyt, bir yolu seçerek ilerlemeye karar verdi. İlerlerken, hayvan ayak izleriyle karşılaştı.



Cüneyt: ‘’Hayvan ayak izleri var burada… Ama enteresan bir şekilde havalandırma varmış gibi.’’

Orkun: ‘’Oradan buraya hava geliyor. Devam et bakalım bir oda var mı?’’

Cüneyt: ‘’Köşeyi döndüğümde umarım sürpriz bir canlı ile karşılaşmam.’’



Labirenti andıran duvarlar arasında yola devam eden Cüneyt, gidebildiği yere kadar gitmek istiyordu. Yolun sonunda bir çıkış olduğunu gören Cüneyt, o çıkıştan çıkarak Orkun’a küçük bir şaka yapmaya karar verdi.


Cüneyt’e sesleniyordu çünkü Cüneyt’i hala mağarada sanıyordu

O sırada Orkun, Cüneyt’e sesleniyordu çünkü Cüneyt’i hala mağarada sanıyordu. Oysa kendisine yapılacak şakadan haberdar değildi. Orkun, Cüneyt’ten cevap alamayınca korkmaya başladı. Cüneyt, Orkun’un arkasından dolandı ve onu sırtına dokunarak aniden Orkun’un adını seslendi. Hem korkan hem de gülmeye başlayan Orkun, arkadaşını gördüğü için mutluydu.


Cüneyt’e sesleniyordu çünkü Cüneyt’i hala mağarada sanıyordu

Orkun ve Cüneyt tekrar bisikletleriyle yola koyuldu. Masal gibi bir vadi içerisinde, büyük ve yemyeşil ağaçların arasında pedal çeviren ikili, böyle harika bir doğa oluşumunda olduklarından dolayı çok mutluydu. Kapadokya’nın merkezine gelen Orkun ve Cüneyt, Gomeda Vadisi’nde ilerlemeye devam ediyordu ki, önlerine devasa duvarlar çıktı.

Duvarın dibinde giriş olduğunu fark eden Orkun ve Cüneyt, içeri girmeye karar verdi. İçeri girdiklerinde tahta bir merdiven ile karşılaşan ikili, büyük bir heyecanla yukarı doğru çıktı. Tahta merdivenin yanındaki duvarlarda, oyuklardan oluşan eski zamanlardan kalma basamaklar da yer alıyordu. İkinci kata çıkan Orkun ve Cüneyt, büyüleyici bir oluşum ile karşı karşıya kaldı.


Üçüncü kata çıkmak için basamak arayan Macerasever ekibi

Üçüncü kata çıkmak için basamak arayan Macerasever ekibi, büyük taşları üst üste koyup basamak gibi kullanmaya karar verdi. Yukarıya zor olsa da çıkmayı başaran macerasever ikili, duvarda sıra sıra konumlanmış güvercinlikler ile karşılaştı. Oldukça etkilenen ve bir diğer kata da çıkmak isteyen Orkun ve Cüneyt, yola devam etmeleri gerektiğine karar verdi, çünkü bekledikleri yağmur sonunda gelmişti. Gomeda Vadisi’nin keşfini tamamlayan ikili, şiddetini artıran yağmura hiç aldırmadan ıslanarak yollarına devam ettiler.


Kapadokya

Orkun: “Belki de tüm dünyanın görmesi gereken bir yere, biz kendimiz bile gitmiyoruz. Kapadokya olağanüstü büyüklükte ama Gomeda Vadisi’ni görülmesi gereken yerlerin en başına koyuyorum ben.’’

Cüneyt: ‘’Ben bisiklete binmeyi çok seviyorum. Hayatımda bisiklete bindiğim en güzel parkurlardan biriydi. Herkesin mutlaka burayı görmesi gerekiyor.’’


Kapadokya’da Argos’a

Orkun ve Cüneyt Kapadokya’da Argos’a tırmanarak hedeflerine ulaşmış ve Kapadokya rotasını tamamlamış oldular.

Türkiye’de görülmesi, keşfedilmesi gereken daha çok yer var. Macerasever ekibinin bir sonraki heyecan verici yolculuğu neresi olacak?


BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İSTANBUL KAYAKLARIMIN ALTINDA

İSTANBUL KAYAKLARIMIN ALTINDA

Türkiye’nin doğal güzelliklerini herkese tanıtmayı amaçlayan Macerasever ekibi, Defender ile birlikte adrenalinin en yüksek seviyede olduğu karla kaplı İstanbul’da daha önce yaşamadıkları bir maceranın peşine düşüyor.
GÖKÇEADA - “EN”LERİN ADASI

GÖKÇEADA - “EN”LERİN ADASI

“Eğer bir maceracıysan, yolun nereye gittiği veya yolun nerede bittiği ile ilgilenmezsin. Sadece gitmeye devam edersin.”
ZİRVEDEN BATAKLIĞA MACERA DOLU BİR YOLCULUK

ZİRVEDEN BATAKLIĞA MACERA DOLU BİR YOLCULUK

Macerasever ekibinden Orkun ve Cüneyt’in sıradaki heyecan verici rotası; 3 buçuk milyon yıl önce yaşanan bir volkanik patlama sonucu oluşan ve iklimsel olaylar sonrasında aşınarak son halini alan Kapadokya.